Teknolojinin ortaya koyduğu en büyük gelişmelerden biri olan ampulün icat edilmesinin üzerinden yaklaşık 157 yıl geçti. İnsanların tatil için uzaya gittiği bu günlerde, ampul artık ışıklandırmanın atası sayılırken, onun gibi "ışık üreten"; evleri, binaları, kentleri aydınlatan ve gece gösterilerinin düzenlenmesini sağlayan yeni teknolojiler geliştirildi. Oluşan elektrik akımının geçişine direnç gösteren elektrik tellerinin yanması yöntemiyle ışık üreten ampulün ürettiği enerjinin yüzde 93'ü boşa giderek kızılötesi ışınıma dönüşüyor. Bu sebeple enerjinin daha iyi değerlendirebilmesi için başka alternatif yöntemlere ihtiyaç duyuldu. Uygulanan alternatif yöntemlerin en önemlisi, işleyişi basit bir temele dayanan flüoresan lambalar... Bu yöntemde lamba içindeki gazın çevresinde dolaşan elektrik akımı, gazı harekete geçiyor ve ışık üretiliyor. Ampulle kıyaslandığında daha uzun ömürlü olan flüoresan, 6.000 saat dayanırken enerjinin yüzde 25'ini ışığa çeviriyor. Bir asırdır temel mantığı değişmeyen aydınlatma teknolojileri artık enerji tasarrufu sağlayan ampuller, floresanlar, lazerli halojen lambalar ve LED teknolojisiyle değişti ve bu ürünler birçok alanda kullanıma girdi.